Begonya Çiçeğinin Bakımı ve Özellikleri

Anayurdu Güney Amerika ana karası olarak gösterilen Begonya çiçeğinin, Hindistan başta olmak üzere Güney Doğu Asya’da ve Afrika kıtasında doğal biçimde yayılış gösterdiği biliniyor. Yabani doğada 2000’den fazla alt tür ile temsil edilen Begonya çiçeğinin hâli hazırda 200’den fazla ticari türünün üretildiği kaydediliyor. 1753 senesinde günümüzün Haiti Cumhuriyeti toprakları içerisinde Fransız botanik camiasının ünlü siması Charles Plumier tarafından literatüre kazandırılan Begonya çiçeğinin ismi, dönemin valisi Micheal Begon’a dayanıyor. Sarı, pembe, mor, kırmızı, turuncu ve beyaz renkte çekici görünüme sahip çiçekleriyle adından söz ettiren Begonya çiçeği, evlere ve ofislere sağladığı dekoratif katkı nedeniyle bitki severler tarafından iç mekânlarda süs bitkisi olarak sıkça tercih ediliyor. Bu güzide çiçeği evinde misafir edecek olan doğa aşıklarının işini kolaylaştırmak adına aşağıda bulunan bilgilerden faydalanmaları öneriliyor.

Begonya Çiçeği Hangi Toprağı Sever?

Mineral bakımından zengin topraklar içinde bulunmaktan hoşlanan Begonya çiçeğinin toprak karışımının bolca humus, lif ve organik madde barındırması tavsiye ediliyor. Yetiştirme toprağında kireç olması halinde verimi düşen Begonya çiçeklerinin, randımanını artırmak adına toprağına nehir veya dere kumu eklendiği biliniyor. Bu sayede Begonya çiçeği canlı görünümünü koruyor ve daha uzun bir ömre sahip olma imkânını yakalıyor. Normal şartlar altında her iki veya üç yılda bir saksının değiştirilmesi önerilen Begonya çiçeğinin, saksı değişimi adına en ideal dönem ilkbahar sezonu olarak gösteriliyor. Yapısı bakımından küçük köklere sahip olan Begonya çiçeği ilk etapta küçük boyutlu saksılara dikilirken, her saksı değişim döneminde bir boy daha büyük saksıya taşınması tavsiye ediliyor.

Begonya Çiçeği Güneşi Mi Sever Gölgeyi Mi?

Gövdesine dik şekilde gelecek kavurucu güneş ışıklarına karşı korunması gereken Begonya çiçekleri, bu tip durumla karşılaştıklarında bünyelerinde kalıcı hasarlar oluşabiliyor. Dolaylı formdaki filtrelenmiş güneş ışığı ile buluşturulması tavsiye edilen Begonya çiçeklerinin cam veya pervaz önlerinde, perdelerin arkalarına yerleştirmeleri ideal bir seçenek oluyor. Gereksinim duyduğu derecede güneş ışığına erişemediği takdirde randımanlı bir şekilde büyüyemeyen Begonya çiçeklerinin yaprakları da solma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Güneş ışığına doğru yöneldiği bilinen Begonya çiçeğinin her noktasının eşit miktarda güneş ışığından faydalanması adına ara ara saksısının güneş yönünde döndürülmesi gerekiyor. Begonya çiçeğinin güneş ışığı altında vakit geçirmesi adına en uygun zamanlar gün doğumu ve gün batımı olarak gösteriliyor.

Begonya Bitkisi Kaç Günde Bir Sulanır?

Su talebi diğer çiçekli bitki türlerine nazaran daha fazla olan Begonya çiçeğinin sulama işlemi bitkinin randımanlı bir gelişim süreci geçirmesi adına büyük önem taşıyor. Sıcak yaz sezonunda her yedi günde üç kez sulanması gereken Begonya bitkisi soğuk kış mevsimlerinde haftada bir defa sulama işlemine tâbi tutulması yeterli oluyor. Her seferinde aynı miktarda ve aynı zaman aralığında sulanması tavsiye edilen Begonya çiçeğinin yetiştirme toprağının tamamen kurutulmaması gerekiyor. Begonya çiçeğini sularken dikkat etmeniz gereken bir başka önemli nokta ise sulama suyunun pH değeri ve ısısı olarak karşımıza çıkıyor. Sertlik derecesi yüksek olmayan ve oda sıcaklığındaki su ile sulanması önemli olan Begonya çiçeğini, şebeke suyu ile sulayacaksanız söz konusu suyu en az bir gün dinlendirmeniz gerekiyor.

Begonya Çiçeği Nasıl Coşar, Nasıl Gübrelenir?

Optimum seviyede büyüme hızına ulaşması adına dışarıdan gıda takviyesi yapılması gereken Begonya çiçeği, genellikle mayıs ve eylül ayları arasındaki dönemde her on beş günde bir kere kompozit gübre kullanılarak besleniyor. Bu takviyeler sayesinde Begonya çiçeğinin kök yapısı güçlenirken yaprakları da canlılığını korumayı başarıyor.